28 Mart 2010 Pazar

Ne güzeldir bazen sessizliğin sesi.


Bomboş heryer. Hertaraf sessiz, ıssız... 
Bir sabah vakti. Yürüyorsun derin düşüncelere dalarak.
Bakınıyorsun etrafa. Kaldırımda Kollarımı yana açarak yürümek istiyor canım.
Zıp zıp zıplamak, tek ayak üzerinde koşmak.
Sessiz ve Issız..
Ya arasam bulamam, Bulsam arayamam.
Türli fikirler geçiyor cânım akıldan.
Konuşuyoruz zamanın kısalığından.
İnsanların Bir öküzün trene bakar gibi nasıl baktıklarından!!!
Garip diyor dudak kıvırıp geçiyoruz =)
Sessiz ve Issız.
Ya hakikaten bazan insan görmekten mide bulanır.
Çevre kirliliğinden,araba sesinden, kornadan, boşboğazlardan.
Pis boğazlardan, pis nefislerden, doyumsuzuktan!!!

Şaka gibi ama kimse yok. Ama nefis bir şaka. 
Sevdim ben bunuuu! =)

Zaman önümüzde aynen böyle uzundan inceye.
Ufukta bir çizgi var sanki.
Sanki değil dostum! Evet var gerçekten.
Bak ne kaldı. Giden zaman gelmiyor.
Yürüyoruz, yürüyoruz.
Ve her seferinde gençliğime sonsuuuz şükrediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum, düşünce, ne dersen artık...