5 Kasım 2010 Cuma

Gün Batımları

Ve karşınızda müthiş bir gün batımı. Tek tek her bir karesi ayrı ayrı büyük bir özenle çekilmiştir.
Seyrinize...
 Bu 1.
                                                              
                                                                      Bu 2.


                                                                            3.


                                                                              4.


                                                                              5.


                                                                                 6.


                                                  Veee 7. Çok zevkli olduğunu söylemeliyim.


Bu fotoğrafları çektiğimde arkadaşım vardı yanımda. Ve bana, lütfen bir daha buluştuğumuzda makineni yanına alma! dedi =))  Sessizce gülümsedim.:-)  peki dedim.
Değil yanımdakini, kendimi dahi unutuyorum. Ne yapabilirim!

4 Kasım 2010 Perşembe

Seyyah Hatun Demişim Ama Hani Seyyah Olan Kısım??

Ben birşey farkettim iki gün önce gece yarısı. Aslında çok alakasız ama neyse geleceğim oraya.
Geçen Msn iletime yazmıştım ''kendi halinde biri bence(?!)'' diye. Gece baktım abim altına not düşmüş. ''Ne diyon sen kız yine zır zır'' diye :)
Ya evet ben ne diyorum zır zır yine? Sonra dedim benim yazdığım yazılarda hiç gezdiğim yerlerle ilgili birşey yok. Allahım! Bu nasıl olur? Olamaaz!!
Hemen bir hal çaresine bakılmalı dedim. Aslına bakarsanız çok manasız abimin bana söylediği ve benim aklıma gelen! Ama ne yapayım ki? Akla gelen geliyor. Benim hiiç bir suçum yok.
Neyse, ben geçen ay İstanbul, Ankara ve Yozgat turu yapmıştım.

İlk olarak İstanbul'a gitmiştim. Artık şans mı demeliyim talihsizlikmi bilemem ama gidiple gelmem bir oldu gibi. İstediğim gibi geçemedi gıcık! Ama susuyorum birşey demiyorum. Alta gördüğünüz bu fotoyu arabadan çektim. Otobüsten. Bak orada camın aksi çıkmış. Aslında baktıkça sinir oluyorum ama neyse.Şöyle Gidip bir Eminönü, Sultanahmet, ve Eyüp ve bide boğaz turu yapmak vardı. gıcıııık aklıma geldikçe ııyyyyy!!
İşte buu! Boğazı böyle gördüm. Birde ataköy falan. Neyse orayada hiç girmeyeyim.
















Sonra Ankara ve Yozgat var. Ankarayı sevrim. Güzel şehir olur kendileri. İstanbul kadar değil ama hoş şehir olduğunu söyleyebilirim. Ankarada birkaç gün batımı ve birkaç güzel alışveriş merkezi(?) çektim. Zaten büyük şehir dedinmi özelliklle Ankara olunca mevzu bahi, aklıma sadece alışveriş merkezleri gelir. Ankamall, Acity, Optimum, Antares..., gibi azami büyüklükteki yerler. Gün batımı dediğim Zat-ı şahane işte şu futuraf
















Ve Yozgat! Kendisi şirin bir şehirdir. Aslında ben kasaba demeyi tercih ederim. Yozgat deyinde aklıma  Yozgatı ilk gördüğüm gün gelir. Ben Akdeniz çocuğuyum. O zamalar 9-10 yaşlarındaydım. Çatılı ev ilk orada görmüştüm. Şaşkına dönmüştüm. aaa kartpostal gibiii dediğimi hatırlıyorum. Yozgatda nereden bakarsanız bakın çamlarla çevrili ağaçları görebilirsiniz. Benim kaldığım evin penceresinden bu sadece ufak bir manzara.

















Ve bu meşhur çamlık. Evet biliyorum çok güzel. Hele orası, o çam kokuları, yağmur yağınca toprak ve çam kokusu Allahıımm! O aralar sis vardı hep. Dağlar sisli sisli ama ona rağmen çok güzeldi.

















Ve bu Yozgatın en meşhur oteli. Tepedeki tek otel. adını unuttum. bunu çektiğim vakit sis yoktu.
Orada sanki yapma gibi duruyor. haarika bir şey ya!

















Klasik Yozgat resmi. Nerey baksanınz bununla ve o güzelim çamlıkla karşılaşabilirsiniz. Güzel ya!
Kırmızı çatılı evler. küçükken resim dersinde hep müstakil bir ev ve üstünde kırmızı bir çatı  Çizerdim. olur ya hani. işte Yozgat resim yaptığımız tabloları anımsatır. Henüz orası kirlenmemiş. Henüz diyorum. Yakındır orayo bina yığınları yapmaları.

















Buraya kadar okuduysanız tebrik ederim. daha fazla fotoğraf yükleyemiyeğim sabrım kalmadı. Blogger bir fotoğrafı 40 dakikada yüklüyor ve benim sabrımın sınırlarını zorluyor.! Keyifli seyirler
Umarım bir gün yolunuz düşer!