Çocukluğuma dönmek ve yine saatlerce salıncakta sallanmak istiyorum...
Kaybettiğimiz ve yitirdiğimiz zaman dehşetli bir biçimde akıyor.
Ve tarihde sürekli tekerrür ediyor. Aynı objeler uçuyor, dönüyor ve yine etrafıma konuyor...


Soruyorum şimdi. acaba içinizde ''Heidi''yi izlemeyen varmı? yok dimi? Benim çocukluğumda hayellerimin baş tacı idi. heidi, peter Alp dağları ;-) Heidinin dedesi, peynir pişirmeleri, süt sağıp içmeleri, samanda yatak=) çatıda bir oda. Yarabbim! =) Çevreme baktığımda Heidi çizgi filmini sevmeyen ve Alp dağlarını merak etmeyen tanımıyorum.
Hatta samandan yatak beni hiç bu kadar cezbetmemişti =) hey Allahım! Heidide olan bizde olmayan ne var? ne yokki dimi? Hatta ben çobanlığa bile merak sarmıştım. yolculuk yaparken hep bakardım acaba çocuk çoban varmı diye =)) ne zaman ki koyun sürülerinin yanına gitsek çocuk çoban arardım. sanki o Peter'miş gibi. Ben köy çocuğu değilim. günümüz köylerini bilmem. eskilerimizin anlattığı kadar bilirim ancak. Merak etmiştim hep. Yazarın nasıl muhteşem bir hayal gücü varmışki bu kitabı herkese sevdirmeyi başarmış. sevdirmemiş hayallerimize, rüyalarımıza kadar girmiş. Alpleri muhteşem tanıtmış. ;)
Hayatımızda unutamayacağımız bir kitap olmuş.kitabını bir çok kez okumuştum. ama çizgi filmini defalarca izlemişimdir. sayısı bilmiyrum (100den sonra saymadım) =) 

Uçurumun kenarındayım hızır Bir dilber kalesinin burcunda Vazgeçilmez belaya nazır Topuklarım boşluğun avucunda Derin yar Adımı çağırır Kaldım parmaklarımın ucunda Uçurumun kenarındayım hızır Bir gamzelik rüzgar yetecek Ha itti beni ha itecek Uçurumun kenarındayım hızır Divan hazır Ferman hazır Kurban hazır Güzelliğin zulme çaldığı sınır Başım döner, beynim bulanır El etmez Gel etmez Gözleri bir ret, bir davet Gülce uzak uzak dolanır Mecaz değil Maraz değil Gülce semavi bir afet
Uçurumun kenarındayım hızır Gülce bir beyaz sihir Canıma bedel bir haz Nur Nar ve nurdan bir zehir Gülce araf'ta infaz Bir tek bakışıyla suyum ısınır Güzelliğin zulme çaldığı sınır Uçurumun kenarındayım hızır Ben fakir En hakir Bin taksir Cahil cesaretimi alem tanır Ateşten Kalleşten Mızrakla gürzden Dabbetül arz'dan Deccal'dan, yedi düvelden Korku nedir bilmeyen ben Tir tir titriyorum gülce'den Ödüm patlıyor gülce'ye bakmaktan Nutkum tutuluyor, ürperiyorum Saniyeler gözlerimde birer can Her saniyede bir can veriyorum Uçurumun kenarındayım hızır Bir dilber kalesinin burcunda Vazgeçilmez belaya nazır Topuklarım boşluğun avucunda Derin yar Adımı çağırır Kaldım parmaklarımın ucunda